OBLOMOV...
İVAN GONÇAROV...
...İvan Gançarov'un ''Klasik baş yapıtı'' 572 sayfalık kitap, sanki yeni başlıyormuş gibi şu cümlelerle biter.
Ştolz sordu;
-Nasıl, bu dilencinin hikayesini dinledin mi?
- Bahsettiği İlya İlyiç kim?
-Oblomov; sana ondan çok bahsetmiştim.
-Evet, hatırladım; senin bir dostun, bir okul arkadaşın. Ne oldu?
-Öldü, hayatı yok yere harcandı gitti.
Ştolz içini çekip biraz daldıktan sonra.
-Zekaca kimseden aşağı değildi, dedi. Tertemiz, billur gibi bir ruhu vardı. Asil heyecanları olan bir insandı. Ama hiçbir şey yapmadı.
-Niçin? Ne yüzden?
-Ne yüzden mi?...Oblomov'luk?
-Oblomov'luk mu? o da ne demek?
-Biraz zihnimi, anılarını toparlayayım da anlatayım; Sen de yazarsın; belki birisinin işine yarar.
Ştolz dostuna işte bu okuduğunuz hikayeyi anlattı.
...Nedir, bu yapıtı 150 yıldır okutan ve tartıştıran?
...''Roman Rusya'da bir bomba gibi patladı. Yıl 1849 Çarlık Rusya'sı. Ve roman gazetelerde fasikül halinde yayınlanıyor. Zaten zaman da pek elverişliydi. Köleliğin kaldırılmasına üç yıl kalmış, bütün edebiyatta, uyuşukluğa, hareketsizliğe şaşkınlığa karşı bir savaş açılmıştı. Bunun içindir ki, bir çağdaşın yazdığı gibi. ''Bütün okuma yazma bilenler ''Oblomov'' u heyecanlı okuyorlar. Hiç mübalağa etmeden denilebilir ki, bu anda Rusya'da en küçük, en kenarda kalmış bir kasaba yoktur ki orada ''Oblomov'' okunmasın, üzerinde tartışılmasın.
Oblomov, bütün klasik rus edebiyatının en akılda kalan Dostoyevski kahramanları olan ''Raskolnikov'' ''Prens Mişkin'' gibi, batılı tip kahramanlarından, ilk defa tam bir ''doğulu'' kahraman gibi ayrışmış ve Rus insanın kendisini anlatmıştır. Kitabın diğer kahramanı olan, yeni hayatın temsilcisi ''Ştolz'' romanda, okunduktan sonra hiç akla gelmez.
Avrupalılaşma yolunu tutan her Doğu ulusunda ''Oblomovluk'' kolay kolay ruhlardan çıkmayacaktır. Neden mi ?
Avrupa hayalleri gerçekleştirmek için hayal kuranların ülkesi iken...Doğuda ise hayal bir keyif hali, bir gerçekten kaçma vesilisidir.
Nitekim, 150 yıl sonra; 1917 Bolşevik devriminin önderi ''Lenin'' diyor ki;
''Rusaya üç devrim geçirdi, ama gene de ''Oblomov''lar kaldı. Çünkü; Oblomovlar yalnız derebeyler, köylüler, aydınlar arasında değil, işçiler, komünistler arasında da vardır. Toplantılarda, komisyonlarda nasıl çalıştığımıza bakarsanız, eski Oblomov'un içimizde olduğunu görürsünüz. Onu adam etmek için daha çok zaman yıkamak, temizlemek, sarsmak, dövmek gerekecektir.
Günümüzdeki ''Oblomov'' lara, sunulur.
İVAN GONÇAROV...
...İvan Gançarov'un ''Klasik baş yapıtı'' 572 sayfalık kitap, sanki yeni başlıyormuş gibi şu cümlelerle biter.
Ştolz sordu;
-Nasıl, bu dilencinin hikayesini dinledin mi?
- Bahsettiği İlya İlyiç kim?
-Oblomov; sana ondan çok bahsetmiştim.
-Evet, hatırladım; senin bir dostun, bir okul arkadaşın. Ne oldu?
-Öldü, hayatı yok yere harcandı gitti.
Ştolz içini çekip biraz daldıktan sonra.
-Zekaca kimseden aşağı değildi, dedi. Tertemiz, billur gibi bir ruhu vardı. Asil heyecanları olan bir insandı. Ama hiçbir şey yapmadı.
-Niçin? Ne yüzden?
-Ne yüzden mi?...Oblomov'luk?
-Oblomov'luk mu? o da ne demek?
-Biraz zihnimi, anılarını toparlayayım da anlatayım; Sen de yazarsın; belki birisinin işine yarar.
Ştolz dostuna işte bu okuduğunuz hikayeyi anlattı.
...Nedir, bu yapıtı 150 yıldır okutan ve tartıştıran?
...''Roman Rusya'da bir bomba gibi patladı. Yıl 1849 Çarlık Rusya'sı. Ve roman gazetelerde fasikül halinde yayınlanıyor. Zaten zaman da pek elverişliydi. Köleliğin kaldırılmasına üç yıl kalmış, bütün edebiyatta, uyuşukluğa, hareketsizliğe şaşkınlığa karşı bir savaş açılmıştı. Bunun içindir ki, bir çağdaşın yazdığı gibi. ''Bütün okuma yazma bilenler ''Oblomov'' u heyecanlı okuyorlar. Hiç mübalağa etmeden denilebilir ki, bu anda Rusya'da en küçük, en kenarda kalmış bir kasaba yoktur ki orada ''Oblomov'' okunmasın, üzerinde tartışılmasın.
Oblomov, bütün klasik rus edebiyatının en akılda kalan Dostoyevski kahramanları olan ''Raskolnikov'' ''Prens Mişkin'' gibi, batılı tip kahramanlarından, ilk defa tam bir ''doğulu'' kahraman gibi ayrışmış ve Rus insanın kendisini anlatmıştır. Kitabın diğer kahramanı olan, yeni hayatın temsilcisi ''Ştolz'' romanda, okunduktan sonra hiç akla gelmez.
Avrupalılaşma yolunu tutan her Doğu ulusunda ''Oblomovluk'' kolay kolay ruhlardan çıkmayacaktır. Neden mi ?
Avrupa hayalleri gerçekleştirmek için hayal kuranların ülkesi iken...Doğuda ise hayal bir keyif hali, bir gerçekten kaçma vesilisidir.
Nitekim, 150 yıl sonra; 1917 Bolşevik devriminin önderi ''Lenin'' diyor ki;
''Rusaya üç devrim geçirdi, ama gene de ''Oblomov''lar kaldı. Çünkü; Oblomovlar yalnız derebeyler, köylüler, aydınlar arasında değil, işçiler, komünistler arasında da vardır. Toplantılarda, komisyonlarda nasıl çalıştığımıza bakarsanız, eski Oblomov'un içimizde olduğunu görürsünüz. Onu adam etmek için daha çok zaman yıkamak, temizlemek, sarsmak, dövmek gerekecektir.
Günümüzdeki ''Oblomov'' lara, sunulur.